Translate

hakkında etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hakkında etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ekim 2011 Pazar

Bremen Mızıkacıları Kimdir - Bremen Mızıkacıları Hakkında


Grimm kardeşlerin yazdığı masallardan biridir. Fabl uslübunda yazılmıştır. Sahiplerinin kendilerine olan kötü tutumundan dolayı evden kaçan bir eşek,bir köpek ,bir kedi, ve bir horozun Bremen'e gidip orada müzisyenlik yapma düşleri ana temadır. Yola çıkarak iyi arkadaş olurlar. Hırsızların girdiği bir evin önünde dururken bir canavar silüetini andırmaları(eşek üstünde köpek,onun üstünde kedi,onun üstünde de horoz) ve hepsinin bağırması sonucu ortaya çıkan kakafoni hırsızları korkutur.Kaçan hırsızlar bir daha buraya gelmezler; sonra da bu evde bu dört kafadar beraber kalırlar.


BREMEN MIZIKACILARI

Vaktiyle bir adamın bir eşeği varmış. Bu eşek çuvalları bıkmadan usanmadan yıllarca değirmene götürmüş. Fakat artık gücü kalmamış, işe yaramaz bir duruma düşmüş. Sahibi onu boş yere beslemek istemiyormuş. Eşek de işlerin yolunda olmadığını sezmiş, başını alıp çıkmış, Bremen yolunu tutmuş. Orada kent çalgıcısı olabileceğini sanıyormuş.
Eşek böylece az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş; yolda boylu boyunca yatan bir av köpeğiyle karşılaşmış. Hayvan, koşmaktan yorulmuş köpekler gibi soluyup duruyormuş. Eşek sormuş: - Ne soluyup duruyorsun böyle bakayım, bekçi baba?
Köpek: - Sorma, demiş, yaşlandım. Günden güne güçten düşüyorum. Avda koşamıyorum diye sahibim beni öldürmek istedi... Ben de kaçıp kurtuldum. Bundan sonra karnımı nasıl doyuracağım bilmem!
Eşek: - Sana bir şey söyleyeyim mi, demiş, ben Bremen'e gidiyorum... Kent çalgıcısı olacağım... Benimle gel, sen de bandoya gir! Ben lavta çalarım, sen de davul...
Bu öneri köpeğin hoşuna gitmiş. İkisi birlikte yola çıkmışlar. Aradan uzun zaman geçmemiş. Yolun kıyısında bir kedi görmüşler. kedinin suratından düşen bin parça oluyormuş.
Eşek: - Ne o? İşin sarpa mı sardı yoksa, yaşlı palabıyık? demiş.
- İnsanın başında ateşler yanarken nasıl neşeli olur? Artık yaşım ilerledi. Dişlerim kütleşti... Farelerin peşinde koşacağıma sobanın arkasında oturup pinekliyorum. Bu yüzden hanımım beni suya atıp boğmak istedi. Ben kaçıp kurtuldum ama son pişmanlığın yararı olmuyor. Şimdi nereye gideyim? - Bizimle birlikte gel. Müzikten anladığın bilinir. Oraya varınca kent mızıkacısı olursun!
Kedi bu sözü hoş karşılamış, onlarla birlikte yola çıkmış. Bu üç yurt kaçağı bir çiftliğin önünden geçerken selamlık kapısının üstünde cıyak cıyak öten bir horoz görmüşler; eşek: - Sesin insanın iliğine kemiğine işliyor... Neyin var kuzum? demiş. Horoz:
- Havanın güzel olacağını haber verdim. Bugün bizim sevgili hanımımızın günüdür. "Kristkind"ciğin gömleğini yıkamıştı. Onu kurutmak istiyor. Ama yarın pazar, konuklar gelecek. Onun için hanım hiç acımadan aşçı kadına söyledi. Yarın benim çorbamı yiyecekmiş. Nasıl olsa bu akşam kellem uçacak. Bari ben de gırtlağım yırtılıncaya kadar bağırayım dedim. Eşek:
- Zavallı albaş, demiş, öyleyse bizimle gel daha iyi. Biz Bremen'e gidiyoruz. Nerede olsan ölümden daha iyisini bulabilirsin. Sesin güzel... Hepimiz bir arada şarkı söylersek hoş bir şey olacak kesin. Horoz bu öneriyi beğenmiş. Dördü birlikte yola çıkmışlar.
Bunlar bir günde Bremen'e varamamışlar. Akşam olunca bir ormana gelmişler; burada geceleyelim demişler. Eşekle köpek büyük bir ağacın altına uzanmışlar. Kediyle horoz da dallara çıkmışlar, ama horoz en tepedeki dalları daha güvenli bulmuş, oraya uçup tünemiş. Horoz uykuya dalmadan önce bir kez daha çevresine bakınmış. Uzakta küçük bir ışık görür gibi olmuş, arkadaşlarına seslenmiş: "Işık görünüyor, yakınlarda bir ev olsa gerek!" demiş. Eşek:
- Öyleyse kalkalım, hemen oraya gidelim. Burada rahat edilmiyor demiş. Köpek orada birkaç parça kemik, biraz et bulursa pek hoşuna gideceğini düşünmüş.
Bunun üzerine ışığın bulunduğu yana doğru yola koyulmuşlar. Yaklaştıkça ışığın parıltısı artmış. Sonunda haydutların barındığı eve gelmişler. İçlerinde en irisi eşek olduğu için pencereye o yaklaşmış, içeriye bakmış. Horoz sormuş:
- Neler görüyorsun, babacan? Eşek:
- Neler mi görüyorum? demiş. Kurulmuş bir sofra... Üstünde her türlü yiyeek, içecek var... Haydutlar oturmuş, keyif çatıyorlar. Horoz:
- Tam bize göre bir iş, demiş. Eşek:
- Ah sorma kardeş demiş, şu sofranın başında biz olsak ne olurdu sanki? Haydutları buradan nasıl kaçıralım? diye her kafadan bir ses çıkmış. Sonunda bir çare bulmuşlar: Eşek ön ayaklarını kaldırıp pencereye dayayacak. Köpek eşeğin sırtına çıkacak. Kedi köpeğin üstüne tırmanacak. Horoz da uçacak, köpeğin tepesine konacak!
Dedikleri gibi yapmışlar. Sonra biri işaret verince hep bir ağızdan şarkı söylemeye başlamışlar: Eşek anırmış, köpek havlamış, kedi miyavlamış, horoz da ötmüş. Sonra şangur şungur pencereden içeri dalıvermişler! Haydutlar bu korkunç bağırışmayı duyunca oldukları yerde havaya fırlamışlar. İçeriye herhalde bir hortlak girdi sanmışlar. Evden çıkıp ormana doğru kaçmaya başlamışlar.
O zaman dört ahbap sofranın başına kurulmuşlar, haydutların artıklarına saldırmışlar. Sanki kırk yıldan beri açmış gibi, yemekleri atıştırmışlar. Dört çalgıcı işlerini bitirine ışığı söndürmüşler. Herkes kendi keyfine göre rahat edebileceği bir yer aramış: Eşek gübrelerin üzerine uzanmış, köpek kapı arkasına, kedi ocakta sıcak külün yanına, horoz da bir tüneğin üstüne...
Yol yorgunu oldukları için az sonra da hepsi uykuya dalmış. Vakit gece yarısını geçmiş. Haydutlar uzaktan bakmışlar, artık evde ışık yanmıyor, her yan da sessiz. Elebaşıları:
- Boş yere mantara basmamalıydık ama oldu! demiş. İçlerinden birini oraya yollamış, eve baktırmış. Gönderilen adam her yanı sessiz bulmuş, mutfağa girmiş. Lamba yakmak istemiş. Kedinin parıldayan gözlerini yanık ateş sanmış, kükürtlü bir çöp almış, bunu ateşte tutuşturmak istemiş. Ama kedi şakadan anlar mı? Hemen adamın suratına atılmış, tırmık içinde bırakmış.
Haydudun korkudan ödü patlamış, arka kapıdan fırlayıp kaçmak istemiş ama oracıkta yatan köpek üstüne saldırmış, bacağını ısırmış. Adam avludan, gübrelere basıp kaçarken eşek de arka bacaklarıyla hatırı sayılır bir çifte savurmuş. Bu gürültülere uyanan horoz da: - Ö ö rö ö... diye avazı çıktığı kadar ötmeye başlamış.
Haydut alabildiğine koşarak soluk soluğa elebaşının yanına gelmiş: - Sormayın demiş, evde korkunç bir cadı oturuyor. Suratıma doğru tısladı, uzun tırnaklarıyla yüzümü gözümü tırmaladı. Kapının önünde bir herif duruyor. Elinde bir kama var. Bacağıma sapladı. Avluda bir karakoncoloz yatıyor. Beni meşe sopasıyla patakladı. Damda da yargıç oturuyor: "Getirin şu keratayı bana!" diye bar bar bağırıyordu. Zor kaçıp kurtuldum ellerinden...
O günden sonra haydutlar bir daha eve girme gözüpekliğini gösterememişler ama burası dört Bremen çalgıcısının pek hoşuna gitmiş. Artık buradan çıkıp gitmek istememişler.




Anime Sanatı - Anime Pictures anime Images, anime Photos Fantastik Resimler

Harry Potter Kimdir - Harry Potter Hakkında

Harry Potter Kimdir? Harry Potter Hakkında Hogwarts'tan Önceki Hayatı
Harry Potter, 31 Temmuz 1980 tarihinde Godric's Hollow, İngiltere'de doğmuştur. James ve Lily Potter'ın tek oğludur. Henüz bebekken annesi ve babasını Lord Voldemort'un düzenlediği bir saldırı sonucu kaybetmiştir. 1981 yılında Harry Potter'ı öldürmek için yapılan saldırıda önce Harry'nin babası James Potter ölmüş, annesi Lily Potter ise kendisini feda ederek Harry'yi sevgi ve kan bağı yoluyla bir koruma büyüsü altına sokmuştur (Albus Dumbledore'un fikrine göre). Harry Potter, annesinin koruması sayesinde Avada Kedavra ölüm lanetinden sağ olarak kurtulmuştur.
Annesinin Harry'ye yaptığı koruma büyüsü sayesinde, Lord Voldemort güçlerinin büyük bir kısmını yitirmiş ve büyücülük dünyasındaki korkulan görüntüsü zayıflamıştır. Ayrıca sihir marifetlerini istemeden de olsa Harry'ye aktarmıştır. Harry, bu olay sonrasında yapılan herkesin öldüğü Avada Kedavra büyüsünden sağ olarak kurtulduğu için büyücülük dünyasında bir şöhrete kavuşmuştur. Harry'nin bu saldırıdan kalan ve alnında bulunan bir yara izi vardır.
Harry Potter, henüz bir yaşındayken öksüz ve yetim kaldığı için Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nun müdürü Albus Dumbledore tarafından Harry'nin hayattaki tek akrabası olan teyzesi Petunia Dursley'nin yanına bırakılır. Burada kuzeni Dudley Dursley tarafından sürekli aşağılanarak ve ezilerek yetişen Harry, 11 yaşına gireceği akşam bir büyücü olduğunu öğrenir ve bundan sonra Hogwarts'ta eğitime başlaması ve eğitim dönemleri süresince orada yaşaması için bir mektup alır. (Dursley'lerin engel olma çabalarına rağmen)


Hogwarts'taki Hayatı
Harry, okula başladığı gün Seçmen Şapka tarafından belirlenen bina seçimlerinde kendi isteği üzerine Gryffindor binasına yerleştirilir. Okuldaki en iyi arkadaşları Ron Weasley ve Hermione Granger da kendisiyle aynı binada yer alır. Harry, yurt odasını Ron Weasley, Neville Longbottom, Seamus Finnigan ve Dean Thomas ile paylaşır.
Harry'nin okuldaki en büyük düşmanı Draco Malfoy (Severus Snape unutulmamalı), en büyük yol göstericisiyse Hogwarts'ın müdürü Albus Dumbledore'dur. Harry, okulda karanlık sanatlara karşı savunmada olan yeteneği ve iyi bir Quidditch oyuncusu olmasıyla göze çarpar.
Hogwarts'taki ilk senesinde KimOlduğunuBilirsinSen'den felsefe taşını kaçırmıştır.
2. senesinde Sırlar Odası'nın yaratığı Basilisk'i öldürmüş ve arkadaşı Ron'un kardeşi Ginny kurtarmıştır.
3. senesinde Sirius Black adlı Azkaban Mahkumunun vaftiz babası olduğunu öğrenmiştir. Daha sonra masum olduğu ortaya çıkmış ancak bakanlık bunu kabul etmemiştir. Böylece Harry Vaftiz babasının Ruh Emicilerden kaçmasına yardım etmiştir.
4. senesinde yaşı tutmamasına rağmen 3 büyücü turnuvasına katılmış ve kazanmıştır. Kupa şeklindeki anahtarla Voldemort'un yeniden doğuşuna tanık olmuştur..
5. yılında Karanlık Lord'un yükselişiyle birlikte arkadaşlarıyla birlikte Dumbledore'un Ordusu -kısaca D.O. denilir.- nu kurar ve Ölüm Yiyenlerle -Karanlık Lord'un yandaşları- savaşır. Böylece Sihir Bakanlığına Lord Voldemort'un yükselişini kanıtlamış olur.
6. yılında Karanlık Lord'un hortkuluklara sahip olduğunu Dumbledore'den öğrenir. Hatta bunlardan biriyle savaşırken Dumbledore yorgun düşer ve hemen ardından güvendiği -hatta Hogwarts'ta öğretmen yapacak kadar güvendiği- bir kişi olan, eski Ölüm Yiyenlerden Severus Snape tarafından öldürülür. (Bu konuda bazı kişiler Dumbledore'nin ölmediğini, aslında bunun Karanlık Lord'a yapılmış bir şaşırtmaca olduğunu düşünür.)


Kişisel Özellikleri

Patronus Büyüsüyle, (yetiskin büyücülerin çoğu yapamazken) cismani bir patronus yapabilmesi. (Çatal boynuzlu bir geyik şeklinde.)
Stresli anlarda çabuk karar verebilme ve cesur olması.
Çatalağız olma, yani yılan dilini konuşabilme ve anlayabilme yeteneği.
Imperius lanetine tamamen karşı koyabilme gücü.
Süpürge kullanma ve Quidditch'te doğuştan gelen bir yetenek.
İyi bir takım kaptanı (Gryffindor Quidditch takımı) ve öğretmen olma (Gizli DO Örgütü'nün karanlık sanatlara karşı savunma öğretmeni)
Bir büyüyü yapılışını gördükten hemen sonra tekrarlayabilme yeteneği.
Dürüstlüğü dolayısıyla kötü bir zihinbendar olması.


Sahip Oldukları

Grimmauld Meydanı 12 Numara'da bir ev (Vaftiz babası Sirius Black'ten miras)
Kreacher adında bir ev cini (Sirius Black'ten miras)
Şahgaga adında bir hipogrif
Dobby adında bir ev cini (Dobby'e sahip değildir ama Dobby Harry Potter'a büyük bir bağlılık gösterir.)
Gringotts bankasında annesiyle babası ve Sirius Black'ten kalma yüklü miktarda büyücü parası
Çok iyi özelliklere sahip bir süpürge olan Ateşoku (Sirius Black'ten Noel hediyesi)
Görünmezlik Pelerini (Babasının pelerini, Albus Dumbledore 1. sınıftayken Harry'e gönderir.)
Çapulcu Haritası ismindeki Hogwarts'ın tüm bölgelerini ve içindeki insanların nerede olduklarını gösteren bir harita
Karbeyazı baykuş Hedwig (Hagrid'ten okula başlarken hediye)

Anime Sanatı - Anime Pictures anime Images, anime Photos Fantastik Resimler

Afacan Dennis Kimdir - Afacan Dennis Hakkında

Afacan Dennis Kimdir? Afacan Dennis Hakkında


Afacan Dennis efsane bir çizgi sinemadır.Orjinal adı Dennis the Manacedır. 11 yaşındaki Dennis Mitchel yorulmak bilmez yardım sever bir o kadar da sevimli bir karakterdir ama tek sorunu yaramazalığıdır. Komşuları Bay George Wilson'ı çok sever ve en yakın yakın arkadaşı olarak görür, ama sakarlığı yüzünden bay Wilson'ın başına kötü olaylar gelir.Bay Wilson'ın eşi Bayan Martha Wilson dennis'i çok sever ve onu korur.Annesi Bayan Alice Mitchell ve babası Bay Henry Mitchell onu sevmelerine rağmen bırakacak yer ararlar ve bu genelde bay Wilson'dır.Bir de arkadaş çetesi vardır.Margaret en iğrendiği kız arkadaşıdır kırmızı kıvırcık saçları vardır gözlük takar ve Dennis'e aşıktır,yine de kalbinde genç usta Dennis Mitchell için romantik duygular besliyor .Dennis'in anne ve babası Henry ve Alice, ailecek yedikleri sakin bir akşam yemeğinin ne zaman Dennis'i sandalyesinde ve kurbağa ve kaplumbağa koleksiyonunu da cebinde tutmak için gerçek bir güreşe dönüşeceğini bilemiyorlar! En iyi arkadaşı ve Dennis'e ağabeyi gibi bakan Joey ve herkesten iyi olduğunu düşünen Margaret ile birlikte Dennis macera ve eğlence peşinde koşarken yaşadığı kentin altını üstüne getiriyor.




Anime Sanatı - Anime Pictures anime Images, anime Photos Fantastik Resimler

Çizmeli Kedi Kimdir - Çizmeli Kedi Hakkında

Çizmeli Kedi Kimdir?Çizmeli Kedi Hakkında Bir zamanlar, üç oğlu olan bir değirmenci varmış. Değirmenci ölünce büyük oğluna değirmen, ortanca oğluna eşek, küçük oğluna da kedi miras kalmış. Küçük oğlu bu duruma çok üzülmüş.

“Kedi ne işine yarar ki insanın?” diye yakınmış. “Pişirip yiyemezsin bile.” Kedi bunu duymuş ve hemen cevap vermiş. “Kötü bir mirasa sahip olmadığınızı göreceksiniz efendim. Bana boş bir çuval ve bir çift de çizme verirseniz, neye yarayacağımı görürsünüz.”

Şaşkınlıktan ağzı bir karış açık kalan çocuk, kedinin istediklerini yapmış. Kedi çizmeleri giyince ayna karşısına geçmiş ve kendini pek beğenmiş. Sonra kilerden taze bir marulla güzel bir havuç seçip ormanın yolunu tutmuş. Ormanda çuvalın ağzını açmış, marulla havucu çuvalın içine yerleştirip bir ağacın arkasına saklanmış. Çok geçmeden taze sebzelerin kokusunu alan küçük bir tavşan çuvalın yanına gelmiş, zıplayıp içine atlamış. Kedi saklandığı yerden çıkıp çuvalın ağzını sıkı sıkı bağlamış.

Ancak Çizmeli Kedi tavşanı efendisine götürmek yerine doğruca saraya gidip Kral’la görüşmek istediğini söylemiş. Kral’ın huzuruna çıktığında yere eğilerek, “Yüce Efendimiz, size Efendim Marki’den bir hediye getirdim,” demiş. Bu hediye Kral’ın çok hoşuna gitmiş.

Üç ay boyunca Çizmeli Kedi saraya o kadar çok hediye götürmüş ki, Kral artık onun yolunu gözler olmuş. Derken Çizmeli Kedi’nin dört gözle beklediği gün nihayet gelmiş çatmış. “Bana sakın neden diye sormayın ve bu sabah ırmağa gidip yıkanın,” demiş sahibine. Çizmeli Kedi, o sabah Kral’ın Prenses’le, yani kızıyla birlikte ırmağın kenarından geçeceğini biliyormuş.

O sabah, Kral’ın faytonu ırmağın yakınından geçerken Çizmeli Kedi telaşla yanlarına yaklaşmış. “Yardım edin! Yardım edin!” diye bağırmış. “Efendim Marki boğuluyor!” Kral hemen bir alay askerini ırmağa yollamış.

Fakat Çizmeli Kedi bununla da kalmamış. Kral’a, efendisi ırmakta yüzerken hırsızların onun elbiselerini çaldıklarını söylemiş. (Oysa Çizmeli Kedi, efendisinin elbiselerini çalıların arkasına kendisi gizlemiş!) Kral, hiç gecikmeden Marki’ye bir takım elbise yollamış. Tahmin edeceğiniz gibi Çizmeli Kedi’nin sahibi, kendisine Marki denmesine çok şaşırmış, ama akıllılık edip hiç sesini çıkarmamış.

Marki güzelce gidirildikten sonra Kral onu gideceği yere götürmek için faytonuna davet etmiş ve kızıyla tanıştırmış. Prenses, iki dirhem bir çekirdek giyinmiş olan Marki’ye bir bakışta âşık olmuş.

O sırada Çizmeli Kedi koşa koşa oradan uzaklaşmış. Çok geçmeden büyük bir tarlada ot biçen insanlara rastlamış. “Beni dinleyin!” diye bağırmış. “Kral bu yöne doğru geliyor. Size bu tarlaların kime ait olduğunu sorarsa ona efendim Marki’ye ait olduğunu söyleyeceksiniz. Yoksa sizi dilim dilim doğrattırırım!”

Sonra Çizmeli Kedi bir süre daha koşmuş ve büyük bir tarlada buğday biçen adamlara rastlamış. Aynı şeyi onlara da söylemiş. Sonra tekrar koşmuş ve her rastgeldiği insana aynı şeyleri tekrarlamış. Derken Dev’in şatosuna varmış.

Kral’ın Faytonu Çizmeli Kedi’nin geçtiği yerlerden geçerken Kral her rastgeldiği insana, “Bu tarlalar kime ait?” diye soruyormuş. Her defasında da aynı cevabı alıyormuş. Kral, Marki’nin bu kadar çok toprağa sahip olmasına şaşırmış. (Çizmeli Kedi’nin sahibi de öyle!)

O sırada Çizmeil Kedi Dev’in şatosunda başka bir işler çevirmekle meşgulmüş. “Dev,” demiş Çizmeli Kedi, Dev’in nefesinin kokusundan iğrendiğini gizlemeye çalışarak. “Senin aynı zamanda müthiş bir sihirbazlık gücünün olduğunu söylüyorlar, doğru mu?”

“Öyle diyorlarsa, öyledir,” demiş Dev alçakgönüllülükle.

“Örneğin, istersen hemen bir aslana dönüşebildiğini söylüyorlar,” demiş Çizmeli Kedi. Bunu söyler söylemez Dev hemen kendini bir aslana dönüştürüvermiş. Çizmeli Kedi kendini dolabın üzerine zor atmış. Dev tekrar eski haline dönünce dolaptan aşağı inmiş. “Mükemmel!” demiş Çizmeli Kedi. “Ama fare gibi küçük bir şeye dönüşmek senin gibi cüsseli biri için imkânsız olmalı!”

“Imkânsız mı?” diye gülmüş Dev. “Benim yapamadığım şey yoktur!” Dev bir anda fareye dönüşmüş, Çizmeli Kedi de onu hemen yutmuş.

Derken Kral, Dev’in şatosuna varmış. Şatonun artık kime ait olduğunu tahmin etmişsinizdir herhalde! Çizmeli Kedi Kral’ın faytonunu şatonun yolunda karşılamış. “Bu taraftan gelin,” demiş. “Sizi bir ziyafet bekliyor.” (Dev o gün birkaç arkadaşına bir ziyafet vermeyi planladığı için yemeklerle donatılmış büyük bir masa hazır bekliyormuş!”)

O gün sonunda Çizmeli Kedi’nin sahibi marki Prenses’le nişanlanmış. Bir hafta sonra da evlenmişler. Çizmeli Kedi’ye ne mi olmuş? Dokuz canından dokuzunu da sefa içinde sürmüş ve bir daha da fare avlamasına gerek kalmamış - ara sıra avlamış, o da kedi olduğunu unutmamak için





Anime Sanatı - Anime Pictures anime Images, anime Photos Fantastik Resimler

Miss Piggy Kimdir - Miss Piggy Hakkında

Miss Piggy Kimdir? Miss Piggy Hakkında

Miss Piggy The Muppet Show'un kukla karakterlerinden biri. Frank Oz tarafından canlandırılan karakter onun emekliliği sonrası 2001 yılından itibaren Eric Jacobson ile hayat bulmuştur.
İlk başlarda şovda ufak bir karakterken ilerleyen bölümlerde merkezi karakterlerden biri haline gelmiştir.

Miss Piggy çoğu zaman kadınsı yanları öne çıkan bir karakter olarak gözükse de sinirli anlarında Kermit'i karate numaraları ile hırpalamaktan çekinmez. Şovda kendisinden habersiz bir şeyin olmasına izin vermez ve çoğu kez gelen konuk sanatçılarla bir elektriklenme hali yaşar. Bayan konuklar onun kıskançlığından, erkek konuklarsa çapkınlığından nasiplerini alırlar.

Anime Sanatı - Anime Pictures anime Images, anime Photos Fantastik Resimler

Kurbağa Kermit Kimdir - Kurbağa Kermit Hakkında

Kurbağa Kermit Kimdir? - Kurbağa Kermit Hakkında Kurbağa Kermit


Kurbağa Kermit, bir Muppet Show karakteridir. Yaratıcısı Jim Henson tarafından ilk kez 1955 yılında sunuldu. Bu Henson'ın en bilinen ve meşhur kukla karakteridir. 1990 yılındaki ölümüne dek Kermit'e Jim Henson hayat verdi, daha sonra bu görevi Steve Whitmire devraldı.
Kermit ilk olarak 1955 yılında beş dakikalık bir kukla programı olarak Sam and Friends adlı dizide gösterildi. Kermit'in prototipi, Henson'ın annesinin eski bir pardesüsünden üretildi, göz olarak da iki adet pinpon topu kullanıldı. Onun bir kurbağa kuklası olarak ilk nitelendirilmesi ise Hey Cinderella adlı filmle beraber 1969 yılında olmuştur.
1969 yılında Susam Sokağı programında yer alarak geniş kitlelerce bilinir hale gelmiştir. Yer aldığı The Muppet Show dahil olmak üzere bazı dizi ve filmlerde çeşitli şarkılar da söyledi ve popüler hale geldi.
1979 yılında ABD televizyonlarının meşhur şovu Johnny Carson 'a konuk sanatçı olarak katıldı.
Kermit, Muppet Show karakterlerinin Walt Disney şirketine satışına dek The Jim Henson Company'nin maskotu olarak kaldı.

Filmografi

Hey, Cinderella! (1969) (TV)
The Frog Prince (1972) (TV)
The Muppet Musicians of Bremen (1972) (TV)
Emmet Otter's Jug-Band Christmas (1977) (TV)
The Muppet Movie (1979)
The Great Muppet Caper (1981)
The Muppets Take Manhattan (1984)
Follow That Bird (1985)
A Muppet Family Christmas (1987) (TV)
The Muppets at Walt Disney World (1990) (TV)
The Muppet Christmas Carol (1992)
Muppet Treasure Island (1996)
Muppets from Space (1999)
Kermit's Swamp Years (2002) (Video)
It's a Very Merry Muppet Christmas Movie (2002) (TV)
The Muppets' Wizard of Oz (2005) (TV)
Extreme Makeover Home Edition (2005) (TV)

Anime Sanatı - Anime Pictures anime Images, anime Photos Fantastik Resimler

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Rukia Kuchiki (Rukia Kuchiki Kimdir? - Rukia Kuchiki Hakkında)

Rukia Kuchiki







Rukia Kuchiki (Kuchiki Rukia) anime ve manga serisi Bleach'de en önemli karakterlerden biridir. Rukia Jūshirō Ukitake emri altındaki 13. Bölükte bir şinigamidir. Normal bir lise öğrencisi olan Ichigo Kurosaki ile tanışır ve olaylar dizisi ile Ichigo, Rukia'nın güçlerini alır. Daha sonra mecburiyetten Ichigo'nun evinde kalmak ve şinigami görevini Ichigo'ya devretmek zorunda kalır. Tōshirō Hitsugaya’nun son zamanlarda yerine geçmesine rağmen Shonen Jump dergisinin anketlerinde devamlı olarak ikinci seçilen en popüler Bleach karakteridir.

Karakter çizgisi

Alt sınıfta doğan Rukia, asil bir aile tarafından evlat edinilmesine rağmen alçakgönüllülüğünü yitirmemiştir; nazik ve tertemizdir, sıradan insanlarla konuşmayı tercih eder. Ichigo’ya, ondan neredeyse on kat daha büyük olduğunu söylemesine rağmen, modern dünyanın yöntemleri hakkında hiçbir fikri yoktur (çünkü Ruh Cemiyeti Japonya’nın Edo Dönemi'ne benzer). Başlangıçta basit bir meyve suyu kutusunu bile çözememiştir ve modern Japonca’yı okuduğu mangadan öğrenir. Tite Kubo’ya göre, (beşinci kitapta) yarıyıl final sınavlarında Rukia, sıralamada 322 kişiden 302 olmuştur. Japonca haricindeki sınavlarının çoğundan kalmıştır.
Rukia başarılı bir oyuncudur, bir çok zor durumdan bu yolla kurtulur. Ichigo, her zaman olayı kavrayan tek kişi gibi görülür ve onu numara yapmakla suçlar. Ayrıca çizim yapmaktan hoşlanır (oldukça kötü), insan ve hollow çizimleri nispeten tavşanlara ve oyuncak ayılara benzer. Genellikle Ichigo’ya birşeyi anlatmak için çizer, Ichigo da çizimlerine hakaret edince Rukia’dan yumruğu yer. Rukia, Tavşan Çatlak’ı (ve temel olarak tavşan temalı herşeyi) çok sever ve bundan Çatlak Ruh Şekeri’ni bulamadığı zaman bahseder çünkü Ruh Cemiyeti’nde çok popülerdir (Arrancar bölümlerinde bulur). Ayrıca yüksek yerlere tırmanmayı sever ve en sevdiği yiyecekler yumurta ve salatalıktır.
Ichigo’ya karşı tavırları değişkendir. Bazı zamanlar, onunla, sanki düşmanıymışcasına ağız dalaşına girer ve bazen de onun için endişelenir ve yaşlı bilge biri gibi öğüt verir. Sahnelerinin çoğunda birbirlerine bağırırlar ve surat yaparlar. Bu tartışmalara rağmen birbirlerini derinden anlarlar ve genellikle çekinmeden konuşabildikleri tek kişi birbirleridir.
Rukia’nın, Ichigo’ya güçlerini verdiği için Ruh Cemiyeti’ne götürüldüğü zaman en iyi görülen, oldukça ciddi bir yönü de vardır. Ruh Cemiyeti’nde çeşitli hücrelerde tutulurken, devamlı olarak kaderine boyun eğmiş bir halde ve derin düşünceler içindedir. O ve Ichigo aynı kayıp ve suçluluk hislerini taşırlar. Ichigo, annesinin ölümü ve Rukia’nın idamı için suçluluk duyarken; Rukia, emrinde bulunduğu Kaien Shiba’nın ölümünden ve kendi hatası yüzünden Ichigo’yu soktuğu ölüm-kalım durumundan dolayı kendini suçlar.

Evi

Hikayenin başındaki durumlardan dolayı ve animedeki Bount bölümlerinde Rukia, Ichigo’nun gardrobunda Kon ile birlikte yaşar, yatakodasının penceresini Kurosakiler’in evine girip çıkmak için kullanır. Ayrıca, bazılarını Ichigo’nun kardeşi Yuzu’dan çaldığı ve gerisini de Urahara’nın kredisiyle karşıladığı günlük giysiler ve okul üniforması edinir.
Ruh Cemiyeti’ndeki olaylardan sonra (ve animedeki Bount bölümlerinden en az birkaç hafta sonra) Rukia yaşayan dünyaya, artan Arrancar tehditiyle savaşmak için beş şinigami ile birlikte geri döner. Kurosaki ailesini onlarla kalmasına izin vermeleri için Yuzu ve Isshin’in (aslında Isshin Rukia’nın gerçek kimliğinin farkındadır) anında kandığı uyduruk, acıklı bir hikayeyle ikna eder ve sonunda Ichigo’nun kardeşleriyle kalabalık bir odayı paylaşır.

Geçmişi

Rukia ve ablası Hisana insan dünyasında öldükten sonra birlikte Rukongai’nin 78. Mıntıkası’na gelmişlerdi. Hisana, Rukia’yı hem kendine hem de ona bakmaya devam edemediği için bebekken terk etmişti. Rukia, Renji Abarai ve yaşıtı diğer çocuklarla tanışana kadar kendi başına büyüdü. Birlikte, hayatta kalmak için yiyecek çalarak idare ettikleri geçici bir aile oldular. Bu süre zarfında Rukia ve Renji ruhsal güçlerinin belirtilerini gösterdiler. Başlangıçta şinigami olmaya karşıyken bütün arkadaşlarının ölümü Rukia’yı daha iyi yaşayabilmek için akademiye katılmak konusunda harekete geçirdi.
Şinigami akademisinde Renji en üst sınıfa ve Rukia da ikinci sırada olana kabul edildi. Renji ve Rukia ayrı büyümeye başladılar ve bu arada Renji eğitimini arttırdı. Duygusal mesafeleri Rukia, Kuchiki ailesine katılmasını istediklerini söyleyene kadar aynı kaldı. Her ikisi de bir daha birbirlerini göremeyecekleri için böyle bir şeyi istemedikleri halde Renji, Rukia’nın fırsatı için sevinmiş gibi davrandı. Rukia isteksizce Kuchiki ailesine katıldı ve daha mezun olmadan ve birlik giriş sınavına girmeden hemen 13. Birlik’te göreve başladı. Rukia’nın bilmediği şey ise Byakuya’nın onu eşi Hisana’nın son arzusunu yerine getirmek için evlat edindiği idi.
13. Bölük’te, Rukia’ya mevki verilmemiştir. Daha sonra ortaya çıkar ki bu Byakuya Kuchiki’nin etkisi yüzündendir çünkü Rukia’nın tehlikeli görevlere gönderilmesini istememektedir. Rukia, bölük kaptan yardımcısı Kaien Shiba ile arkadaş olmuştu ve onun eşi 3. Mevki Miyako Shiba’yı da çok takdir ederdi. Miyako bir hollow tarafından öldürüldüğünde Rukia, Kaien ve bölük kaptanı Jūshirō Ukitake hollowu yakalamaya gitmişlerdi. Kaien hollowla tek başına yüzleşti fakat hollowun özel kabiliyeti onun zanpakutōsunu parçaladı. Rukia kılıcını çekip yardım etmeye davrandı ama Ukitake onu durdurdu ve Rukia’ya, Kaien’in savaşının kendi hayatından çok onur savaşı olduğunu söyledi. Eğer Rukia yardım etseydi Kaien’in hayatı kurtulacaktı fakat onuru sonsuza kadar zarar görmüş olacaktı. Bu arada hollow Kaien’in içine girip onu ele geçirdi. Ukitake hollowla yüzleşti fakat hastalığı hollowun Rukia’ya saldırmasına fırsat tanımış oldu. Kaien bir anlığına kontrolünü geri kazandı ve kendini Rukia’nın zanpakutōsununun üzerine attı. Rukia’ya ve Ukitake’ye onuru için savaşmasına izin verdikleri için teşekkür etti ve Rukia’nın kollarında öldü. Rukia cesedi Shiba ailesine getirdi fakat Kaien’in ölümündeki rolünden dolayı suçlu hissettiği için özür dilemekten korktu.

Güçleri

Rukia 13. Bölük’ün bir şinigamisi olarak bir şinigaminin ihtiyacı olan bir dizi standart yeteneğe sahiptir. İlk takdim edilişine göre, sadece temel becerilerini geliştirmiş gibi gözüken temel-seviyede bir zanpakutōsu vardır. Rukia’nın en büyük gücü kidō bilgisidir; bilinen yetenekleri bağlama, iyileştirme, arındırma ve yok etmedir. Renji, Rukia’nın hızlı olduğu için faydalı olduğunu söyler.
Güçlerini kaybettikten sonra Rukia, sınırlı bir seviyede kidō büyülerini kullanabilir fakat bu güçler hedefleri üzerinde hemen hemen hiç etki gösteremeyecek kadar zayıftır. Animenin Bount bölümlerinde, aksine, Renji’ninki ile aynı seviyede en az bir büyü kullanabilir (bu fark, kullandığı gigainin ilk seferkinden değişik olmasına mal edilir). Ruh Cemiyeti’ndeki olaylardan beri Rukia’nın şinigami güçleri neredeyse tamamen iyileşmiştir.
Rukia 13. Bölük’te, aslında mevki sıralamasında yer alabilecek kadar güçlü ve yetenekli olmasına rağmen mevkisiz bir şinigamidir. Kidō kullanımında yetenekli olmasının ötesinde zanpakutōsunun başlangıç salımı ( şikai)nı da tamamıyla uygulayabilir. Bununla beraber, kendisinin de itiraf ettiği gibi kılıcının kabiliyetleri eksiktir.

Sode no Şirayuki

Rukia’nın zanpakutō ismi Sode no Şirayuki (Sode no Şirayuki)dir. Şinigami güçlerini Ichigo’ya verdiği için mangadaki Ruh Cemiyeti bölümlerinden sonrasına kadar isimsiz kalmıştır. Şikai komutu ”danset” ( mae)tir.
Başlangıç salımında Sode no Şirayuki, Ruh Cemiyeti’ndeki en güzel zanpakutōlardan biri olarak görülmektedir. Kabzası, muhafazası ve bıçağı tamamen beyazdır. Beyaz bir kurdela kabzasının ucundan çıkar ve çember şeklini alır. Sode no Şirayuki’nin kontrolü daha çok Tōshirō Hitsugaya’nın Hyōrinmaru’su gibi buz üzerinedir fakat farklı bir usul kullanır. Kaname Tōsen’in Suzumushi’si ve Kisuke Urahara’nın Benihime’si gibi Sode no Şirayuki’nin birden çok yeteneği vardır.
Sode no Şirayuki’nin yetenekleri Rukia tarafından “danslar” olarak addedilir. ”İlk dans, beyaz ay” komutuyla Rukia hedefinin etrafında bir çember oluşturur ve çemberin içerisindeki her şeyi, yerden gökyüzüne kadar dondurur. ”Sıradaki dans, beyaz dalga” (tsugi no mai, hakuren) komutu Sode no Şirayuki’nin bıçağından büyük bir buz dalgası yayar. Son olarak, ”üçüncü dans, beyaz kılıç” ( san no mai, şirafune) komutu zanpakutōsunun buz kristalleri ile yeniden şekil almasını sağlar ve eğer parçalanırsa yolunun üzerindeki herşeyi delip geçer

13 Nisan 2011 Çarşamba

Meksika Yucatan Yarımadası Resimleri ve Yucatan Hakkında Bilgiler, Mexico Yucatan Peninsula photos

yucatan da tatil yapan yaşlı çift dalgıçlık Snorkeling at Xel Ha


yucatan da tatil yapan yaşlı çift dalgıçlık Snorkeling at Xel Ha

deniz altında dalgıç adam Cenotes Yucatan mexico


This image has been resized.Click to view original image

deniz altında dalgıç adam Cenotes Yucatan mexico

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı